Çocuklar neden ödev yapmak istemez ?

Kaan

New member
Çocuklar Neden Ödev Yapmak İstemez? Ebeveynlik: Strateji mi, Terapi mi?

Selam sevgili forum ahalisi! 👋

Bugün konumuz hepimizin evinde yaşanan o efsanevi savaş: “Ödev Yapmayan Çocuklar Cephesi.”

Siz de o sahneyi biliyorsunuzdur — çocuk masanın başında, defter açık ama kalem dans etmiyor. Sadece gözler tavanda, ruh başka galakside...

Anne babaysa ellerinde kahve, sabır, ve “bir daha güzelce anlatayım” umutlarıyla savaşa hazırlanıyor.

Ama gelin dürüst olalım, bazen ödev yapmamak sadece çocukların değil, biz ebeveynlerin de içten içe anladığı bir isyandır:

“Matematik problemi çözmektense YouTube’da kedi videosu izlemek kim istemez ki?” 😅

---

Erkeklerin Yaklaşımı: ‘Bu İşin Bir Sistemi Olmalı!’

Erkek forumdaşlar bu konuyu hemen bir strateji savaşına çeviriyor tabii.

“Tamam arkadaşlar, ben bir plan yaptım. Akşam 7’de masaya oturacak, 30 dakika odaklanacak, sonra 10 dakika ara verecek. Saat 8’de de ödev bitecek!”

Kulağa mükemmel geliyor değil mi?

Ama küçük bir detay var: o planı yapan babanın çocuğu o sırada perdeye kendini pelerinle sarmış, “Ben artık Batman’im!” diye koşuyor. 🦇

Erkekler bu noktada “motivasyon teorisi”ne giriyor.

“Belki hedef koyarsak işe yarar: her 10 soruda bir çikolata!”

Ama bilmezler ki çocuklar bizden daha gelişmiş bir pazarlık sistemine sahip:

“10 soru mu baba? 3 soru yapayım, iki çikolata alayım. Sonra devam ederiz.” 😂

---

Kadınların Yaklaşımı: ‘Acaba İçinde Bir Şey mi Var?’

Kadın forumdaşlar ise olaya duygusal terapist edasıyla yaklaşıyor:

“Canım, belki okulda bir şey oldu, ödevi bu yüzden yapmak istemiyor olabilir mi?”

Yani çocuk ödev yapmak istemiyor, ama annede bir anda mini bir Sherlock Holmes ve Dr. Phil birleşimi açığa çıkıyor.

“Acaba arkadaşları mı güldü? Yoksa öğretmen çok mu sertti? Belki de yazı defterinin rengi onu tetikliyor!”

Oysa çocuk sadece “sıkılmıştır.” Ama anneler bunu kabullenmez. Çünkü biz kadınlar her şeyin altında bir duygu, bir anlam, bir sinyal ararız.

Ödev yapmamak bile bir “duygusal yolculuk” olur. 😅

---

Gerçek Neden: Ödev, Çocuk Ruhunun Düşmanı!

Bakın forumdaşlar, dürüst olalım:

Bir çocuk için “ödev yapmak” demek, “hayal kurmayı ertelemek” demektir.

Çocuk tam oyuncak arabasıyla uzaya gidiyor, biz araya girip diyoruz ki:

“Önce ödevini yap, sonra uzaya gidersin.”

Ama çocuk uzayı çoktan keşfetmiş! Biz hâlâ defterin köşesinde 3x7’nin sonucunu arıyoruz. 🚀

Ödev, çocukların gözünde yetişkinlerin “mini iş görüşmesi.”

Ve itiraf edelim, çoğu ödev yetişkinin bile moralini bozar.

Yani bir çocuğa “fen bilgisi defterine 20 cümle yaz” demek, bize “cumartesi çalışacaksın” demek gibi bir şey.

Yani kısaca: Ödev = Ruhun Pazartesi Hali. 😩

---

Forumdaşların Savaş Anıları: Ödev Cephesinden Bildiriyoruz!

Haydi şimdi samimi olalım: kaçımız “Bu ödevi seninle birlikte yapalım” deyip sonunda ödevi kendi bitirdik?

Benim elimde defter, çocuğumun elinde tablet…

Ben “2+2=?” diye soruyorum, o “Ben Minecraft’ta kale yapıyorum” diyor.

Ve sonra ben “Kale ne kadar büyük?” diye soruyorum çünkü merak ediyorum!

İşte orada kaybediyoruz dostlar. 😆

Bir de şu klasik sahne:

“Anne bu ödevi anlamadım.”

“Göster bakayım... Hmm, ben de anlamadım.”

İki kişi arasında çaresiz bir bakışma, sonra Google’a dua dolu bir cümle: “4. sınıf matematik kesirler nasıl anlatılır?”

---

Erkek Mantığı vs Kadın Empatisi: Ödevin Çifte Cehennemi

Erkek mantığı diyor ki: “Sorunu çöz, konu bitsin.”

Kadın empatisi diyor ki: “Önce duyguyu anla, sonra çözüm gelir.”

Ama çocuk bu sırada salondan sesleniyor:

“Benim duygum sıkıldı, çözüm de istemiyor!” 😂

Babalar sistem kurar, anneler sabırla anlatır.

Sonunda çocuk ne yapar?

Kalemi yere atar, dramatik bir sahneyle bağırır: “Ben bilim insanı değilim!”

Ve perde kapanır… alkışlar forumun sabırlı ebeveynlerine. 🎭

---

Peki Ne Yapmalı? (Ve Neden Zaten Her Şey Biraz Mizah İstiyor?)

Ciddiyet bir kenara, bence çocukların ödev yapmak istememesi çok insani.

Biz de bazen “mail cevaplamak” istemiyoruz, değil mi?

Çocuklar da aynı mantıkta: “Ben bu işi yapınca bana ne kazandıracak?” diye içten içe sorguluyorlar.

Ama onların farkı şu: o sorgulamayı sesli yapıyorlar.

Biz bastırıyoruz, onlar dürüstler.

Bazen bir mizah dokunuşu her şeyi değiştiriyor.

Bir baba şöyle demişti forumda:

“Ben artık ödevi oyunlaştırdım, her doğru cevapta ‘level atlıyor’.”

Bir anne de demişti:

“Ben yanlış yapınca o bana öğretiyor, sonra gaza geliyor.”

Yani belki de ödev yapmanın sırrı, çocuğu “sorumlu” değil “katılımcı” yapmakta.

---

Sonuç: Ödev Değil, İletişim Meselesi!

Çocuklar ödevi sevmez çünkü “emir gibi” gelir.

Ama biz onu “birlikte eğlenme fırsatı” haline getirirsek, işler değişiyor.

Küçük mizah, biraz oyun, bol sabır…

Hepsi bir araya gelince ödev bile çekilir hale geliyor.

O yüzden diyorum ki forumdaşlar:

Ödevi değil, çocuğu anlamaya çalışın.

Ve arada kendinize de şunu hatırlatın:

Siz de bir zamanlar ödevden kaçıp saklanan o çocuktunuz. 😄

---

Forum Sorusu: En Absürt Ödev Anınız Ne?

Hadi bakalım, şimdi sizden duymak istiyorum:

Çocuğunuzla yaşadığınız en komik ödev anısı neydi?

Benimki: “Anne bu çizimi ben mi yaptım, sen mi?” diye soran bir çocuğun gururla bana bakmasıydı.

O günden beri anladım: asıl ödev, sabır ve mizah yeteneğimizi geliştirmekmiş! ✏😂