Sevr Antlaşmasını Kim Imzalamadı ?

Kaan

New member
Sevr Antlaşmasını Kim İmzalamadı?

Sevr Antlaşması, 10 Ağustos 1920 tarihinde Fransa'nın Sevr şehrinde, Osmanlı İmparatorluğu ile İtilaf Devletleri arasında imzalanmış bir barış antlaşmasıdır. Bu antlaşma, Osmanlı İmparatorluğu'nun sonunu simgeleyen ve büyük toprak kayıplarıyla sonuçlanan önemli bir belgedir. Ancak, bu antlaşma Türkiye'nin tam anlamıyla kabul etmediği bir belge haline gelmiştir. Sevr Antlaşması'nın içeriği, o dönemdeki Osmanlı hükümetinin imzaladığı en zorlayıcı antlaşmalardan biriydi. Fakat, Sevr Antlaşması’nı kimlerin imzaladığı ve kimlerin imzalamadığı hakkında merak edilen çok sayıda sorunun yanıtı, Türk milletinin direnişinin ve Kurtuluş Savaşı'nın temel taşlarından birini oluşturur. Bu yazıda, Sevr Antlaşmasını kimlerin imzaladığı ve kimlerin imzalamadığı detaylı şekilde ele alınacaktır.

Sevr Antlaşması ve İmzalamayan Taraflar

Sevr Antlaşması, Osmanlı İmparatorluğu'nun resmi hükümeti olan padişah Vahdettin'in hükümetini temsil eden delegelerin katılımıyla imzalanmıştır. Ancak, antlaşmayı imzalayan Osmanlı hükümeti, bu anlaşmayı kabul etmekte zorlanan bir hükümetti. En dikkat çeken noktalardan biri, Sevr Antlaşması'nı imzalayan tarafın Osmanlı hükümeti olmasına rağmen, bu antlaşmanın yalnızca imza altına alındığı dönemdeki hükümetin meşruiyetinin tartışmalı olmasıdır.

Sevr Antlaşmasını imzalamayan taraflar arasında, Osmanlı İmparatorluğu’nun ulusal direniş hareketinin lideri Mustafa Kemal Atatürk'ün yer aldığı Türkiye Cumhuriyeti yer alıyordu. Sevr Antlaşması'nı kabul etmeyen ve bu antlaşmayı imzalamayan en önemli taraflardan biri de Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğindeki Türk Kurtuluş Savaşı'nın kahramanlarıdır. Türk milleti, bu antlaşmayı kabul etmemiş, yerine Lozan Antlaşması'nı imzalayarak ulusal bağımsızlıklarını kazanmışlardır.

Sevr Antlaşması, Osmanlı İmparatorluğu'nun varlık alanını büyük ölçüde daraltmayı amaçlayan bir anlaşma idi. Antlaşmaya göre, Osmanlı toprakları büyük ölçüde İtilaf Devletleri tarafından işgal edilmekte ve Osmanlı İmparatorluğu'nun topraklarında pek çok bağımsız devlet kurulması planlanıyordu. Bu durum, o dönemdeki Osmanlı hükümetinin kabul etmek zorunda kaldığı bir anlaşma olmasına karşın, Türk halkının büyük bir kısmı bu antlaşmaya karşı çıkmıştır. Bu karşı duruşun başını çeken Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları, Sevr Antlaşması’nı imzalamamış ve kabul etmemiştir.

Sevr Antlaşmasını İmzalamayan Başka Kimler Vardı?

Sevr Antlaşması’nı imzalamayan sadece Türkler değildi. Osmanlı İmparatorluğu'nun diğer halkları da bu antlaşmaya karşı durmuşlardır. Örneğin, Araplar, Ermeniler ve Kürtler de bu antlaşmayı imzalamamış ve çoğu zaman bu antlaşmanın kendi halklarına zarar verdiğini savunmuşlardır.

Araplar, Sevr Antlaşması’na karşı çıkmışlardır çünkü bu antlaşma, Arap topraklarının da bir kısmını İtilaf Devletleri’ne vermekle kalmayıp, Arapların kendi bağımsızlık hareketlerine de engel olmaktadır. Aynı şekilde, Ermeniler de Sevr Antlaşması'nın Ermenistan Cumhuriyeti’nin kurulması için sunduğu fırsatları değerlendirememiştir. Ancak bu süreçte, Sevr Antlaşması'nın yarattığı zor şartlar Ermenilerin beklediği bağımsızlık fırsatını sağlamamıştır. Kürtler ise, Sevr Antlaşması'nda kendilerine vaat edilen bağımsızlık ya da özerklik gibi hakların fiilen uygulanamayacağı düşüncesiyle bu antlaşmayı kabul etmemişlerdir.

Sevr Antlaşması'nı imzalamayan bu halkların, kendi ulusal bağımsızlıkları için verdikleri mücadeleler, sonrasında çeşitli bağımsızlık hareketlerine zemin hazırlamıştır. Sevr’in getirdiği durumu kabul etmeyen bu grupların ilerleyen yıllarda gösterdiği direniş, Türk Kurtuluş Savaşı’nın zaferiyle sonuçlanan büyük değişim sürecini hızlandırmıştır.

Sevr Antlaşması Sonrası Durum: Türk Kurtuluş Savaşı ve Lozan Antlaşması

Sevr Antlaşması'nı imzalamayan bir diğer grup da Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu olan Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliğindeki direniş hareketidir. Sevr Antlaşması, Osmanlı hükümeti tarafından imzalanmış olmasına rağmen, bu antlaşma Türk halkı tarafından kabul edilmemiştir. Mustafa Kemal ve arkadaşları, bu antlaşmayı reddederek bir Kurtuluş Savaşı başlatmışlardır. Kurtuluş Savaşı sonucunda elde edilen zafer, Türk milletinin ulusal bağımsızlığını kazanmasını sağlamış ve nihayetinde 1923 yılında Lozan Antlaşması’nın imzalanmasıyla Sevr Antlaşması'nın hükümsüz kalmasına yol açmıştır.

Lozan Antlaşması, Sevr Antlaşması’na kıyasla Türk milletinin bağımsızlığını ve toprak bütünlüğünü güvence altına alan bir antlaşma olarak büyük bir öneme sahiptir. Sevr Antlaşması’nda Osmanlı topraklarının büyük bir kısmı işgal edilmekte ve Osmanlı İmparatorluğu’nun varlığına son verilmeye çalışılmaktayken, Lozan Antlaşması, Türkiye Cumhuriyeti’ni tam anlamıyla bağımsız bir devlet olarak tanımış ve uluslararası arenada onurlu bir yer edinmesini sağlamıştır.

Sonuç Olarak Sevr Antlaşması’nın İmzalanmayan Boyutları

Sevr Antlaşması, yalnızca Osmanlı İmparatorluğu için değil, aynı zamanda dünya tarihi açısından da önemli bir dönüm noktasıdır. Bu antlaşma, Osmanlı'nın yıkılmasından sonra Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerinin atıldığı sürecin başlangıcını işaret eder. Sevr Antlaşması’nı imzalamayanlar, bu antlaşmanın halklarına ve uluslarına zarar veren bir belgeden başka bir şey olmadığını savunmuşlardır. Türk milletinin bu direnişi, Kurtuluş Savaşı ve Lozan Antlaşması ile taçlanarak, Türkiye Cumhuriyeti’nin uluslararası alanda bağımsız bir devlet olarak kabul edilmesiyle sonuçlanmıştır.

Sevr Antlaşması, sadece imzalayanlar için değil, imzalamayanlar için de önemli dersler içerir. Bu antlaşma, ulusal egemenliğin ve bağımsızlığın ne denli kıymetli olduğunu, halkların birlik ve direnişle büyük değişimler yaratabileceğini gösteren tarihi bir örnek teşkil etmektedir. Sevr Antlaşması'nın tarihteki yeri, onu imzalayanların ötesinde, imzalamayanların mücadelesiyle de şekillenmiştir.